http://cdnll.img1.imagechef.com/w/071210/anmccf0f5ff6dbba494.gif
     Yazılarım
     => Mutlu Olmalı-2004 yılındaki site yazım
     => Tatil Vakti
     => Ona Buna Laf Atmak
     => Evlenmiyor musun?
     => Bir Saat- 1.bölüm
     => Bir Saat- Trafikte harcanan bir saat- 2. bölüm
     => İstanbul'um
     => Sevgi ve Sağlık
     => Kafanızı Kullanın
     => Annelerimiz ve Babalarımız
     => Güçlü Kadın
     => Kalabalıktaki Yalnızlık
     => Sararan Anılardaki Çocukluğumuz
     => Seni Anlıyorum
     => O, Ben Değilim
     => Kıymetini Bilmiyoruz
     => Yeni yıl dileklerim
     => Hişt Hişt Sakin Ol!
     Şiirlerim (Bez Bebek Aytül şiiri)
     Benden Haberler
     Güzel Yazılar
     Burçlar (yari saka-yari ciddi)
     Fotoğraflar
     Linkler
     Güzel Sözler
     Gülelim-Eğlenelim
     Anket
     Ziyaretci defteri
     İletişim
     İlanlar-Duyurular




Yazar Ayşegül TOKER - Kıymetini Bilmiyoruz


 

 
            KIYMETİNİ BİLMİYORUZ
 
            Ne insanlarımızın, ne yaşadığımız çevrenin, ne ülkemizin, ne de sahip olduğumuz güzelliklerin. Hiç birinin kıymetini bilmiyoruz. Ne canımızın, ne malımızın, ne doğal güzelliklerimizin…
            Üzülüyorum. Ne kadar güzel yerlerimiz var. Ne güzel bir ülkemiz var. Kıymetini bilmiyoruz. İnsanlarımızın da öyle. Ne kadar iyi niyetli, merhametli, misafirperver köylülerimiz, vatandaşlarımız var. İstismar ediyoruz.
            Birkaç gündür televizyonlarda Marmara Denizi’ndeki yunusların öldüğü haberini duyuyorum. Yazık! Boğazın şirin ve güler yüzlü canlıları bilinmeyen bir nedenle ölüyormuş.
Üzüldüm. Denizimizi süsleyen, neşeli balıkların ölümüne engel olunamaz mı? Daha başka yerlerde de balıkların öldüğünü, Manyas Kuş Cenneti’nde kuş kalmadığını duyuyoruz. Tam da baharın güzelliklerini yazarken, baktığım güzel görüntülerde içimizi sızlatan, gözlerimizi yaşartan üzücü haberleri duymak çok feci.
            Yurdumun zeytin ağaçları ile dolu, tarihi ağaçlarının olduğu dağları, tepeleri yakılıyor, talan ediliyor, arsalar açılıyor. Yanan ya da kesilen ağaçların yerine yenileri dikilmiyor. Havamız, toprağımız, suyumuz zehirleniyor. Ne doğayı, ne insanımızı ne kendimizi düşündüğümüz var. Sanki biz bu ülkede, bu topraklar yaşamıyoruz. Soluduğumuz havayı, yediğimiz gıdayı, içtiğimiz suyu zehirlemek kime ne kazandırıyor?
            Üzülüyorum. Bahar geldi diye sevinirken, ölen canlılara ve yok olan doğaya, üretemediğimiz sebze- meyvelerimize, kirlenen denizlerimize, akarsularımıza üzülüyorum.
            İstiyorum ki, beyinlerimizin daha iyi çalışmasına neden olan oksijeni derin derin soluyarak ciğerlerime doldururken, yok edilen zeytin ağaçları dolu dağlarımızı düşünerek ciğerlerim sızlamasın. Yazın gelmesiyle yenilerinin başlayacağı orman yangılarına içim sızlamasın istiyorum. Turistlerin ülkemize gelmesini sağlayan bu güzel havamızı ve suyumuzu kirletmeyelim. Doğayı koruyalım, hayvanları koruyalım.
            Ne kuş cennetindeki kuşlar yok olsunlar, ne denizlerimizdeki balıklarımız, yunuslarımız.
            Bizim insanımız iyi kalplidir. Sokaklardaki kedilere kıtır mamalar koyar, kuşlara yem atar, camını penceresini çiçeklendirir. Hatta oralarda bir çift kumruya, serçelere yem ve su koyar. İnsanlarımız aslında doğayı sever. Ama koruyanlar az. Keşke sahip olduğumuz doğal hazinelerimizi daha bilinçli şekilde sevip, koruyabilsek. Bir ağacın bize ne yararı olduğunu okumakla başlasak mesela. Yağmurların yararını okusak. İmkânlarımız dâhilinde bir ağacı, bir kediyi, bir çiçeği, bir kuşu sahiplensek ya da doyursak. “Bir tek benim yapmamla ne olacak?” demesek de bireysel olarak üstümüze düşeni yapsak? Belki iyi insanların yaşadığı yerlerdeki sanayiciler ve yetkililer de bizim yaşadığımız çevreyi güzelleştirmek ve bozmamak için ellerinden geleni yapmak isterler?
Bir ağaç bir ağaçtır. On kişi on ağaçtır. Bir elin sesi olmasa da, hep birlikte kötü ve zararlı olana karşı sessiz kalmayıp, iyiyi korusak? Çok mu zordur? Biz bahçemizde dört kedi besliyoruz. Penceremize gelen iki çift kumru kuşu var. Sofra kırıntıları ile dışarıdaki kuşları da besliyoruz. Apartmanımızın önüne belediyeden bağımsız iki ağaç diktirdik. Bahçedeki ağaçlara komşulardan kimse bakmıyor ama biz bakımlarını da yaptırıyoruz. Bütün çirkinliğe ve zarar verenlere rağmen, yenik düşmemek ve iyiyi koruyabilmek için elbirliği yapabilmek dileklerimle…


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol